" />
Paylaş |
|
Tweet |
Ergenlik çağındaki fiziksel ve ruhsal değişiklikler, gençlerin güç günler geçirmesine neden olabilir. Bu dönemde anne- babaların göstereceği sevgi ve anlayış çok önemlidir.
Ergenlik, çocuklarda fiziksel gelişmenin hızlanmasıyla başlar. Erkek çocukların boylan uzar, kasları inanılmaz bir hızla gelişir. Kız çocukların da boyu uzar, bedenlerindeki yağlar göğüs ve kaba etlerinde toplanır; âdet görmeye başlarlar. Erkeklerde penis ve erbezleri büyür. İki cinste de koltukaltlarında, cinsel organlar çevresinde, kol ve bacaklarda kıllar çıkar; erkeklerde sakallar belirir.
Bütün bu değişikliklere çeşitli bezlerden salgılanarak kana karışan hormonlar ya da “kimyasal haberci moleküller” neden olur. Hormonların, fiziksel etkilerinin yanı sıra, zihinsel ve duygusal etkileri de vardır.
Ruhsal sorunların yoğun olduğu dönem
Ergenlikten önce kızların zihinsel ve fiziksel gelişme hızı erkeklerden iki yıl kadar öndeyken, ergenlikten sonra çoğu erkek yaşamda bir yer edinme hırsı ve fiziksel etkinlik açısından kızları geride bırakır. İki cinste de fiziksel, duygusal ve zihinsel yetenekler hızla gelişir; güçlü cinsel içgüdüler ile gittikçe artan bağımsızlık duygusu bunlara eşlik eder.
Genel eğilim, bu özelliklerin erkeklerde pekiştirilip kızlarda bastırılması olduğundan, iki cinste de önemli ruhsal çatışmalar ortaya çıkar. Erkeklerin dünyasında onlarla yarışmaya kalkışan kızlar bu konuda destek bulamaz; kızlarda olumlu sayılan duygusal, içten niteliklere sahip olan erkek çocukların tavrı da onlardan “erkeksi” davranışlar bekleyen toplumun değer yargılarıyla çelişir.
Genç erkekler birçok açıdan güç dönemler geçirirler. Hem fiziksel açıdan güçlü, hem de başarılı olmaları beklenir. Bu durum, ergenlik çağındaki erkek çocuğun üzerinde baskı yaratır, başarısızlık korkusuyla çocuksu davranışlara yönelebilir.
Çelişkili davranışlar bir zamanlar aynı şeyleri yaşadıklarını unutan anne-babalarda üzüntü ve sıkıntı yaratır. Bir dakika önce kendisine büyük insan gibi davranılmasını isteyen gencin bir dakika sonra çocuk gibi yardım, destek ve rahatlatma beklemesi, ancak anlayış ve sabırla üstesinden gelinebilecek durumlardır.
Erkek çocukların bedeninde kıllanma, kızlardakinden çok daha yoğun ve belirgin olduğundan, bedene erkeksi görünümünü kazandırır. Cinsel organlar çevresindeki ve koltukaltındaki kıllar ile birlikte dudağın üstünde ve çenede tüyler belirmeye başlar. Bunlar daha sonra sakal ve bıyığa dönüşür; genç tıraş olmaya başladığında, göğsünde ve bazen sırtında da kıllar çıkar. Beden kıllarının yoğunluğu kalıtsal etkenlere bağlıdır. Babasının göğsünde kıl olmayan erkek çocukların da fazla kıllı olmaları beklenmez.
Ergenlik çağında erkekteki cinsel değişiklikler erbezlerini, penisi ve sperma üretiminden sorumlu bezleri kapsar. Penis önemli ölçüde büyür, erbezleri de onu izler. Erbezlerinde ayrıca kızların yumurtalıklarından çok daha büyük, yapısal değişiklikler gerçekleşir. Önce sperma üreten dokular oluşur ve sperm yaparak salgılamaya başlar. Cinsel organların olgunlaşmasıyla birlikte erkek çocuklarda gece boşalmaları başlar. Bu aşamada boşalan sperma tümüyle olgunlaşmıştır ve yumurtayı kolaylıkla dölleyebilir.
Erkek hormonları
Erkek bedeninde de ergenlik sırasındaki değişikliklerin başlamasından ve sürmesinden hipofiz sorumludur. Hormonların erbezlerini etkilemesiyle testosteron salgılanır ve sperm üretimi başlar. Testosteron sperm üretiminden başka, öteki böbreküstü hormonları ile birlikte cinsel değişikliklerin tamamlanmasını sağlar. Büyüme hormonu kızlarda olduğu gibi artar ve genç erkek 17-18 yaşma geldiğinde erişkin boyuna ulaşır. Boyun uzaması bazen bir-iki yıl daha sürer.
Ruhsal değişiklikler
Erkek çocuklarda ergenlik çağma özgü ruhsal sorunları dıştan fark etmek güçtür. Cinsel olgunlaşmaya paralel olarak erkek çocuklarda en çok sıkıntı veren sorun, mastürbasyondur. Mastürbasyon (kızlar arasında da yaygındır) geleneksel görüştekilerce ayıp ve utanılacak bir şey olarak tanıtılır. Çağdaş anlayışa göre ise mastürbasyon, doğal bir olaydır ve ne fiziksel ne de ruhsal açıdan zararı vardır. Erkek çocukların uykuda boşalmaktan da utanmaları yersizdir. Anne-baba bu tür sorunları tartışma fırsatlarını değerlendirmeli ve gereksiz yere gizlilik yaratmaktan kaçınmalıdır.
Erkek çocukların çoğu ergenlik çağı boyunca cinsel konulara kızlardan daha az ilgi duyar gibi görünür, ama bu izlenim asıl ilgilerini saklamalarından doğar. Akne de daha çok erkek çocuklarda ortaya çıkar hem ruhsal, hem de fiziksel izler bırakır. Bazı erkek çocuklarda kızlara, pop müziğine ve benzeri konulara karşı apansız bir ilgi gelişirken, bazısı duygusal sorununu, ilgisini futbol sahasına, koşu pistine ya da otomobillere vererek gizler.